KIZIL ELMA
Bölümler

 
  TÜRKÇE KONUŞ!!!
  Ana Sayfa
  "Kızıl Elma" Nedir?
  *Forum Kuralları*
  Forumlar
  Anketler
  Resim ve Fotoğraf Galerisi
  Bilgilendirme Servisi
  Faydalı Linkler
  Kimim Ben?
  Ziyaretçi Defteri
  Etkinlikler
  Günümüzde TÜRK Dünyası
  Canlı Tv-Radyo
  "SEVGİLİ" "KARDEŞİM"
-----HABERLER-----
Türkçe - İngilizce Sözlük
ç - ı - ğ - ö - ş - ü
Kelime:
Türkçe'ye İngilizce'ye


"EN"LERİN LİSTESİ

<
Forumlar
=> Daha kayıt olmadın mı?

FORUMLAR

UYARI:Eğer Internet Explorer dışında bir browser kullanıyorsanız foruma mesaj yazarken elimizde olmayan nedenlerden dolayı birtakım problemler yaşayabilirsiniz, demedi demeyin.. Bir şey daha var ki; forumlara üye olabilmek için formu doldurduktan sonra e-mail adresinize gelecek olan maildeki aktivasyon linkine tıklayarak üyeliğinizi aktive etmeniz gerekmektedir. (Forumlara yazı yazabilmeniz için üye olmanız gereklidir!!)

Forumlar - Fincan Takımı

Burdasın:
Forumlar => Özlü ve Güzel Sözler, Hikayeler => Fincan Takımı

<-Geri

 1 

Devam->


Fatih_Admin
(şimdiye kadar 111 posta)
26.10.2007 17:46 (UTC)[alıntı yap]
FİNCAN TAKIMI

Yırtık pırtık paltolar giymiş iki çocuk kapımı çaldılar: "Eski gazeteniz var mı bayan?" Çok işim vardı. Önce hayır demek istedim ama ayaklarına gözüm ilişince sustum. İkisinin de ayaklarında eski sandaletler vardı ve ayakları su içindeydi. "İçeri girin de, size kakao yapayım" dedim. Hiç konuşmuyorlardı. Islak ayakkabıları halıda iz bırakmıştı. Kakaonun yanında reçel, ekmek de hazırladım onlara, belki dışarıdaki soğuğu unutturabilir, azıcık da olsa ısıtabilirdim minikleri. Onlar şöminenin önünde karınlarını doyururken ben de mutfağa döndüm ve yarıda bıraktığım
işlerimi yapmaya koyuldum. fakat oturma odasındaki sessizlik dikkatimi çekti bir an ve başımı uzattım içeriye. Küçük kız elindeki boş fincana bakıyordu...
Erkek çocuğu bana döndü "Bayan, siz zengin misiniz?" diye sordu. Zengin mi? "Yo hayır!" diye yanıtlarken çocuğu,gözlerim bir an ayağımdaki eski terliklere kaydı. Kız elindeki fincanı tabağına dikkatle yerleştirdi ve "Sizin fincanlarınız, fincan tabaklarınız takım" dedi. Sesindeki açlık, karın açlığına benzemiyordu.
Sonra gazetelerini alıp çıktılar dışarıdaki soğuğa. Teşekkür bile etmemişlerdi ama buna gerek yoktu. Teşekkür etmekten daha öte bir şey yapmışlardı. Düz mavi fincanlarım ve fincan tabaklarım takımdı. Pişirdiğim patateslerin tadına baktım. Sıcacıktı patatesler, başımızı sokacak bir evimiz vardı, bir eşim vardı ve eşimin de bir işi... Bunlar da fincanlarım ve fincan tabaklarım gibi bir uyum içindeydi. Sandalyeleri şöminenin önünden kaldırıp, yerlerine yerleştirdim. Çocukların sandaletlerinin çamur izleri,halının üzerindeydi halâ. Silmedim ayak izlerini. Silmeyeceğim de. Olur unutuveririm ne denli zengin olduğumu...



Bütün konular: 103
Bütün postalar: 111
Bütün kullanıcılar: 5
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
Ne Mutlu TÜRK'üm Diyene!!!

 
  Hayatta yegane varlığım ve servetim Türk olarak doğmamdır!!!
 
Arama Motorları  
 
 
Gazeteler  
   
Hava Durumu  
   
Bugün 21 ziyaretçi (36 klik) kişi burdaydı!
' Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol